Nasrettin Hoca Fıkraları (En Komikler)

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Nasrettin Hoca fıkraları, Türk halk kültürünün önemli bir parçasını oluşturan mizahi öykülerdir. Nasrettin Hoca, gerçek bir tarihi kişilik olup, Anadolu’da yaşamış bir mizahi karakterdir. Hikayelerde genellikle akıl, espri, kurnazlık ve mizah kullanarak insanları düşündüren Nasrettin Hoca’nın pek çok fıkrası vardır. İşte bazı örnekler: Instagram Reels İzlenme Satın Al

Düşenin Dostu Olmaz:
Bir gün Nasrettin Hoca’nın eşeği dereye düşer. Hoca, eşeğini sudan çıkarır ama sonra düşünür ve bir daha eşeği suya atar. Köylüler şaşkın bir şekilde sorarlar, “Neden yaptın bunu?” Hoca gülerek cevaplar: “Düşenin dostu olmaz, öğrensin bir daha düşmesin!”

Akıl ile Para:
Hoca’nın bir arkadaşı, “Hoca, akıl mı daha önemli, para mı?” diye sorar. Hoca düşünür ve sonra şu cevabı verir: “Para tabii ki! Çünkü akıl parayı bulur.”

Suda Balık Avı:
Nasrettin Hoca gölette balık avlamaya gitmiş. Fakat bir türlü balık tutamamış. Köylüler merakla sorar: “Hoca, niye bir türlü balık tutamıyorsun?” Hoca cevaplar: “Çünkü balıklar benim akıllı olduğumu anlıyor, kaçıyorlar!”

Dil Yarası:
Hoca bir gün yanlışlıkla dilini keser. Komşuları şaşkın bir şekilde sorarlar: “Hoca, neden dilini kestin?” Hoca gülerek cevap verir: “Dil yarası en derin yaradır, bu yüzden kendi dilimle başlamak istedim!”

Ölü Aslan:
Hoca’nın köyüne bir gün ölü bir aslan gelir. Köylüler korku içinde kaçarken, Hoca bir taş alır ve aslanın başına fırlatır. Arkadaşları şaşkın bir şekilde sorar: “Hoca, sen deli misin, ölü aslana niye taş attın?” Hoca gülerek cevaplar: “Belki uyanır da bize zarar verir diye!”

Nasrettin Hoca fıkraları, mizahi bir dille olaylara farklı bir bakış açısı sunarak insanların gülmelerine ve düşünmelerine neden olur. Reels İzlenme Satın Al

Nasrettin Hoca Fıkraları

Nasrettin Hoca Fıkraları En Güzel Az Bilinen

  1. Ayakkabı Problemi: Bir gün Hoca’nın bir tanıdığı, “Hoca, ayakkabılarım çok eskidi, yeni bir çift almam gerek. Ama param yok.” dedi. Hoca düşündükten sonra, “Hiç sorun değil, ben sana ayakkabı alırım. Ama bir şartla.” dedi. Tanıdığı sevinçle, “Nedir o şart?” diye sordu. Hoca gülerek, “Alacağım ayakkabının biri sağ, biri sol olacak. Böylece bir süre daha dayanır.” dedi.
  2. Sinek Dertleri: Hoca bir gün kahvesinde otururken, etrafını sinekler sarar. Hoca, “Yok mu burada bir akıllı kişi, bu sinekleri kovsun!” diye bağırır. Bir kişi kalkar, sinekleri kovmaya başlar. Hoca şaşkın bir şekilde, “Şimdi sen kovunca, onlar bana döner.” der.
  3. Boş Dilek: Hoca’nın bir arkadaşı, “Hoca, dilek tutuyorum da bir türlü gerçekleşmiyor.” der. Hoca, “Dilek tutmak yetmez, aynı zamanda akıllıca bir şeyler yapmalısın.” der. Arkadaşı, “Ne yapayım?” diye sorar. Hoca gülerek, “Mesela bir dilek tut, sonra da o dileği gerçekleştirmek için çalış!” der.
  4. Çöp Sorunu: Bir gün Hoca’nın köyüne yeni bir öğretmen gelir. Öğretmen, “Burada çöpleri toplamak için neden bir çöp kutusu yok?” diye sorar. Hoca cevaplar, “Efendim, bizdeki sistem şu: Herkes çöpünü pencereden atar, doğaya geri döner.” Öğretmen, “Ama bu çevre kirliliğine neden olur!” der. Hoca gülerek, “Doğa zaten her şeyi kaldırır. Bir süre sonra o çöpler de doğaya karışır, sorun yok.”

Nasrettin Hoca Fıkraları (En Komikler)

Yorumlar kapalı.